İzoflavonlar, karbon içeren güçlü bir antioksidan bileşiklerdir . İzoflavonlar özellikle soya fasulyesi ve soya fasulyesi içeren ürünlerde bulunur. Östrojen benzeri hormonal özelliklere sahip bir bitki olan izoflavonlar güçlü antioksidan olmalarının yanısıra anti-inflamatuar ve anti-bakteriyel özelliklere sahiptirler.
Yapılan çalışmalarda izoflavonların birçok kronik hastalıkların önlenmesinde rol oynayabilecekleri bulunmuştur.
Araştırmalar, daha yüksek miktarlarda soya izoflavonları tüketen menopozdaki kadınların daha az ateş basması yaşadığını, osteoporozu ve osteoporoz sonucu oluşan kemik kırıklarını önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.
izoflavonlar yaygın olarak, soya ve soya fasülyesi, nohut, fasülye, barbunya, yer fıstığı, fındıkda bulunmaktadır.
Izoflavonların aşağıdaki sağlık sorunlarına olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir.
Bir kemik hastalığı olan Osteoporoz tüm dünyada 200 milyon insanı etkilemektedir. Yaşlandıkça ve kemik yoğunluğumuzun azalması ile ortaya çıkan osteoporoz özellikle kadınları etkilemektedir.
Osteoporoz hastalarının kemikleri incelerek kırılmaya açık hale gelirler. izoflavonlar bu duruma karşı koruyucu bir fayda sağlayabilir.
2012'de yapılan bir çalışmada, soya izoflavon takviyesi tüketenlerin, izoflavon takviyesi tüketmeyen kadınlara oranla kemik erimesini % 23 oranında azaltırken, kemik yoğunluğunu % 54 artırdığını buldu.
2017 yılında yapılan bir çalışmada, altı ay boyunca 200 menopozal kadının kemik sağlığı değerlendirildi. Sonuç olarak soya izoflavonlarının, bazı reçeteli ilaçlara benzer bir etkiyle, kemik sağlığı üzerinde faydalı bir etkiye yol açtığı sonucuna varıldı.
Kalp hastalığı ölüm oranı en yüksek hastalıklardan biridir. Birçok ülke gelişen teknoloji ve değişen yaşam şartları ile kalp hastalıkları ve kalp krizlerinden kaynaklanan erken ölümler devam etmektedir.
Sadece ABD’de her yıl neredeyse bir milyon insan kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak ölmektedir. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı için önde gelen risk faktörlerinden biridir - dünyadaki 7,6 milyar insanın bir milyardan fazlasının yüksek tansiyonu vardır. Sigara, hareketsiz hayat ve kötü beslenme de kalp hastalığı riskini önemli ölçüde artırmaktadır.
2018 yılında yapılan bir çalışmada, soya izoflavonlarının menopozdaki kadınlarda kalp hastalığı riski üzerindeki etkisini değerlendirdi. menopozdaki iki yüz kadına 6 ay boyunca, 15 grami 66 mg izoflavon içeren soya ve izoflavon içermeyen 15 gram soya almak üzere randomize edildi.
Çalışma sonrasında kan basıncında ve diğer metabolik parametrelerde (azalmış glukoz, insülin ve insülin direnci) önemli bir azalmalar oldu. Bilim insanları, 10 yıllık koroner kalp hastalığı riskinde yüzde 27'lik bir azalma, kalp krizi riskinde yüzde 37'lik bir azalma ve kardiyovasküler hastalıkta yüzde 24'lük bir genel azalma öngördü. Ek olarak, kardiyovasküler hastalık ölümlerinde yüzde 24'lük bir azalmanın muhtemelen sonuçlanacağını tahmin ettiler.
Menopozdaki aşırı kilo dünya çapında bir sağlık sorunu haline gelmektedir.
Obezite sonucunda diyabet riskinin artması, kalp ve böbrek hastalığı da dahil olmak üzere diğer birçok sağlık sorunu ortaya çıkmaktadır. Diyet ve egzersiz önemlidir ve soya izoflavonları faydalı olabilir.
2013 yılında yapılan bir araştırma, “ soya izoflavon takviyesinin vücut ağırlığının azaltılması, glikoz ve plazmada insülin kontrolü için faydalı olabileceğini” gösterdi.
2016 yılında yapılan bir araştırma, soya izoflavonlarının, özellikle genisteinin, açlık glikoz ve insülin seviyelerini düşürmeye yardımcı olabileceğini gösterdi.
Menopoz öncesi ve menopoz dönemlerinde kadınlarda genellikle sıcak basması ortaya çıkmaktadır. Çok rahatsız edici olan bu ani sıcaklık hissi, östrojen hormon seviyelerindeki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Bu semptomlar bazen birkaç yıl yaşanabilirken, bazı kadınlarda on yıldan fazla sürer.
Hormon replasman ilaçlarının çok fazla olan yan etkilerine karşın, birçok kadının menopoz semptomlarını gidermek için daha doğal soya izoflavonlarına yöneldiği görülmüştür.
2015 yılında yapılan bir izoflavon meta-analizi ve sistematik inceleme çalışması, yaşları 49 ile 58 arasında değişen kadınları içeren 15 randomize kontrollü çalışmayı analiz etti. Sonuçlara göre " Fitoöstrojenler, menopozdaki kadınlarda sıcak basması sıklığını azalttığı görülmektedir."
Amerikan Tabipler Birliği Dergisi'nde (JAMA) yayınlanan 2016 tarihli bir inceleme, 6.653 kadını içeren 62 çalışmayı gözden geçirdi. İzoflavonları içeren fitoöstrojenlerin kullanımının, her ikisi de yaygın menopoz semptomları olan sıcak basması sayısında azalma ve vajinal kurulukta azalma ile ilişkili olduğunu bulmuşlardır.
Yaşlandıkça, bilişsel bozulma, bunama ve diğer hastalıklar yaygın hale gelmektedir. Araştırmacılar bu rahatsızlıkları önlemenin ve tedavi etmenin yollarını araştırırken, B vitaminleri, zerdeçal ve izoflavonlardan faydalanmaktadırlar.
2018 yılında yapılan bir araştırma, izoflavonların demansın en yaygın nedeni olan Alzheimer hastalığı olanlar için faydalı olabileceğini düşündürmektedir.
Referanslar: